Kadın İnfertilitesi Sebepleri

Yumurtalıkların Düzenli Çalışmaması

Anovulasyon (Yumurtlamanın Olmaması): Bir çok faktör kadinlarda yumurtlama bozukluğuna neden olabilir. Hormonal düzensizlikler, polikistik over sendromu (PKOS), erken menopoz, aşırı egzersiz, düzensiz diyet, stres, sigara ve alkol kullanımı yumurtlamayı etkileyebilir.

Polikisti Over Sendromu (PKOS): Polikistik over sendromu anovulasyon (yumurtlama olmaması) ve buna bağlı olarak ortaya çıkan kısırlık, tüylenme, sivilceler, adet gecikmeleri ve düzensizliğiyle seyreden bir durumdur. Polikistik kelime olarak "çok sayıda kist" anlamına gelen ve bu durumu tarif etmek için kullanılan bir sözcüktür. Sendrom denmesinin nedeni ise tüylenme, adet düzensizliği ve artmış vücut ağılığı gibi belirtiler topluluğunun (belirtiler topluluğu = sendrom) şeklinde görülebilmesidir.

mete itil kimdir

Yumurtlama bozukluğuna bağlı infertilite problemi yaşayan kadınların % 70'inde sorun PKOS'dur. Bu durum şişman hastalarda daha belirgindir. Çocuk isteği olan PKOS hastalarında ilk planda yapılması gereken kilo verilmesidir. %5 civarında bir kilo kaybı genelde yumurtlamanın başlaması için yeterlidir. PKOS hastalarında yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar arasında ilk denenmesi gereken klomifen sitratır. Bu ilaç hekim kontrolü altında kullanılır. Klomifen sitartın başarısız olması durumunda ise iki ana yaklaşım söz konusudur. Bunlardan ilki hormonlar ile yumurtalıkları uyarmak ve daha sonra aşılama (inseminasyon) yapmaktır. Bu tedavi ile % 62'ye varan başarı oranları bildirilmiştir. Bu tedavinin en önemli komplikasyonu yuymurtalıkların aşırı uyarılması ve çoğul gebeliklerdir. Tedavi son derece titiz, yakın takip altında ve konuya hakim hekimlerce yapılmalıdır. İkinci alternatif ise laparoskopik diatermidir (LOD). Burada laparoskopi ile karın boşluğuna girilir, yumurtalıklar koter ya da lazer ile yakılarak üzerlerinde küçük delikler açılır. Tedavinin mekanizması bilinmemekle birlikte düzenli yumurtlamayı sağladığı ve klomifene olan cevabı iyileştirdiği gözlenmiştir. LOD sonrası 12 ay içinde kendiliğinden gebelik oranları % 60-80 arasındadır. LOD'un başarısı infertilite süresi 3 yıldan az olanlarda ve LH düzeyleri 10'dan fazla bulunanlarda daha iyidir. Cerrahi tedavi, özel durumlarda son seçenek olarak uygulanmalıdır.

Tüplere Ait Sorunlar

Tüplerin Tıkalı Olması: Tüplerde herhangi bir yapışıklık ya da tıkanıklığın olması yumurtanın rahime ulaşmasında sorun oluşturacağından gebeliği engelleyebilir. Tüplerdeki hasar geçirilmiş ameliyatlar, dış gebelik, endometriozis ve geçirilmiş iltihabi hastalıklara bağlı olabilir.

Hidrosalpinks: Tüpler rahim ile yumurtalıklar arasındaki geçişi sağlayan yapılardır. Sağ veya sol taraftaki tüplerden bir tanesinin veya iki tanesinin yangı veya yapışıklık sonucu tıkanması sıvı birikmesine neden olabilir. Sıvı birikmesi sonucu tüpler genişler. Bu durum hidrosalpinks yani tüpün sıvı ile dolu olması olarak adlandırılır. Bu hastalarda tüp bebek öncesinde sıvı dolu olan tüplerin çıkartılması veya kapatılması uygundur.

Rahimde Yapısal Bozukluk, Yapışıklık veya Urlar

Endometriozis: Endometriozis üreme çağındaki kadınlarda görülen bir hastalıktır. Rahimin iç tabakasını döşeyen endometrium tabakasında bulunan hücrelerin rahim dışında vücudun diğer bölgelerinde bulunmasına endometriozis denir. Endometriozisli hastaların % 30-40'ında kısırlık görülmektedir.

MiyomlarMiyomlar rahmin düz kas dokusundan gelişen kötü huylu olmayan urlardır. Miyomlar, en fazla 25-35 yaşları arasında görülürler. Miyomlar kadının gebe kalmasını ya da gebe kaldıktan sonra rahmin gebeliği taşımasını zorlaştırabilirler.

kadin-infertilitesi-tedavisi

infertilite-nedir

Yaş Faktörü

Doğurganlık Ne Zaman Azalmaya Başlar? Doğurganlık yaşla birlikte azalmaktadır. Yumurta kalitesi kalitesi ve sayısı yaşla birlikte düşmeye başlar. Bu azalma 35 yaşından sonra hızlanır. 35 yaş üstü kadınların üçte birinde, 40 yaş üstü kadınların üçte ikisinde kısırlık problemi vardır.

Doğurganlık Neden Yaş İlerlemesiyle Azalır? Yaşın ilerlemesiyle birlikte yumurtalıklardaki yumurta sayısı ve kalitesiyle direkt olarak azalmaktadır. Kadınlar doğumda belirli sayıda yumurtaya sahipken çocukluk çağında yavaş yavaş azalarak ergenlik döneminden itibaren her ay yumurtlar ve bu azalma menopoza kadar devam eder. Kalan yumurtaların ise yaşla birlikte kalitesi azalır. Döllenmeyen ve rahim içine yerleşmeyen yumurtalar emilerek vücut tarafından uzaklaştırılır.

Doğurganlığın Azaldığı Nasıl Anlaşılır? Adetin belli dönemlerinde yapılan hormon testleri sayesinde doğurganlık hakkında bilgi edinebilir. Adetin 3. gününde FSH ve estradiol hormonlarının kan düzeylerinin bakılmasıyla yumurtalık rezervi değerlendirilir.

Bu hormonların düzeyleri yüksek saptanması halinde gebelik oranında azalma söz konusudur. Yumurtalık rezervini değerlendirmek için yapılan diğer bir test, klomifen sitrat çekilme testidir. Klomifen sitrat vermeden ve verdikten sonraki FSH hormon düzeylerine bakılır, normalde klomifen sitrat FSH ve LH ı stimüle ederek kandaki FSH ve LH düzeylerini arttırır. Belli bir değer üstüne çıkan FSH düzeyleri kötü prognozu göstergesidir.

Metabolik ve Hormonal Nedenler

Kadın infertilitesinin metabolik nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Polikistik Over Sendromu (PCOS)
  • Yüksek Kan Şekeri Seviyeleri
  • Tiroid Problemleri

Kadın infertilitesinin hormonal nedenleri ise şu şekildedir;

  • Luteal Faz Yetmezliği
  • Hipotalamik Amenore
  • Hipofiz Yetmezliği
  • Yumurtalık Yetmezliği

Açıklanamayan İnfertilite (Sigara, kilo vb..)

Bazı infertil hastalarda bütün tetkikler normal çıkabilir. Bu çiftlerde tetkikler yumurtlama olduğunu göstermesine, fallop tüpleri açık bulunmasına ve spermiyogram normal olmasına karşın gebelik oluşmamaktadır. Bu gruba açıklanamayan infertilite grubu denir. İnfertil çiftlerin %10-15'i böyledir.

  • Sigara: Yumurtalıkların östrojen salgılayan hücrelerini kötü yönde etkileyerek östrojen azalmasına neden olduğu gibi, yumurtalıkların genetik anomalilere daha yatkın olmasına sebep olabilir. Ayrıca yumurtalıkların erken yetmezlik ve rezervin tükenmesine neden olarak erken menopoza yol açar. Gebe kalan kadınlarda da sigaranın toksik etkileri söz konusu, düşük ağırlıklı bebek, erken doğum ve düşüklere sebep olabilir.
  • Kilo: Doğurganlığı etkileyen diğer faktörlerden biri kadının kilosudur. Kilo artması veya azalması doğurganlığı etkiler. Kilonun 10-15 persentilin altına düşmesi hormon salgılanmasını etkileyerek yumurtlama bozuklukları ve adet düzensizliklerine neden olabilir. Atletik, profesyonel dans ve aşırı ekzersiz yapan kadınlar veya az kalorili, kötü beslenme alışkanlığı olanlar riskli grup arasında sayılır. Kilo artışı 10-15 persentilden fazla olanlar da aşırı yağ dokusundan salgılanan yüksek miktarda östrojenin doğurganlığı etkilediği ve yine bu kadınlarda serum insülin düzeyinin artması sonucu yumurtlama problemlerinin geliştiği belirtilmiştir.
  • Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar: Genital yol enfeksiyonları bazen tüplere kadar ilerleyerek tüplerin tıkanmasına neden olabilir. 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

ileri-yas-gebelikleri-ve-riskler

İleri Yaş Gebelikleri Ve Riskler

Son on yıl içinde başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyada ilk gebeliğini ileri…

Devamını Oku
dusuk-abortus-turleri

Düşük (Abortus) Türleri

Düşükler, tıbbi literaturde “abortus” olarak geçmekte olup gebeliğin ilk yarısında ya…

Devamını Oku
yuksek-riskli-gebelik

Yüksek Riskli Gebelik

Yüksek riskli gebelik, anne veya bebek için potansiyel sağlık sorunlarının daha fazla…

Devamını Oku

METE İTİL

Randevu ve İletişim Formu

Bizlere merak ettiğiniz soruları sorabilir ya da randevu almak için iletişime geçebilirsiniz.


Konu seçiniz